En Güncel Haberler

Kanadı Kırık Kuşun Hz Süleyman dan isteği

Kanadı Kırık Kuşun Hz Süleyman dan isteği
Bu haber 14 Haziran 2022 - 0:39 'de eklendi ve 653 views kez görüntülendi.

Bir gün ya­ra­lı bir kuş Hz. Sü­ley­ma­n’­a ge­le­rek ka­na­dı­nı bir der­vi­şin kır­dı­ğı­nı söy­ler. Hz. Sü­ley­man der­vi­şi hu­zu­ru­na ça­ğır­tır ve so­rar;
“Bu kuş sen­den şi­ka­yet­çi, ne­den ka­na­dı­nı kır­dın?

Bir gün ya­ra­lı bir kuş Hz. Sü­ley­ma­n’­a ge­le­rek ka­na­dı­nı bir der­vi­şin kır­dı­ğı­nı söy­ler. Hz. Sü­ley­man der­vi­şi hu­zu­ru­na ça­ğır­tır ve so­rar; “Bu kuş sen­den şi­ka­yet­çi, ne­den ka­na­dı­nı kır­dın? Der­viş ken­di­ni şöy­le sa­vu­nur: “Sul­ta­nım, ben bu ku­şu av­la­mak is­te­dim. Ön­ce kaç­ma­dı, ya­nı­na ka­dar git­tim, yi­ne kaç­ma­dı. Ben de ba­na tes­lim ola­ca­ğı­nı dü­şü­ne­rek üze­ri­ne at­la­dım. Tam ya­ka­la­ya­ca­ğım sı­ra­da kaç­ma­ya ça­lış­tı, o es­na­da ka­na­dı kı­rıl­dı.” Bu­nun üze­ri­ne Hz. Sü­ley­man ku­şa dö­ner: “Bak, bu adam da hak­lı. Sen ni­ye kaç­ma­dın? O sa­na sin­si­ce yak­laş­ma­mış. Sen hak­kı­nı sa­vu­na­bi­lir­din. Şim­di ko­lum ka­na­dım kı­rıl­dı di­ye şi­ka­yet edi­yor­su­n” Ku­şun ken­di­ni sa­vun­ma­sı Hz. Sü­ley­ma­n’­ı şa­şır­tır: “E­fen­dim, ben onu der­viş kı­ya­fe­tin­de gör­dü­ğüm için kaç­ma­dım. Av­cı ol­say­dı he­men ka­çar­dım. Der­viş ol­muş bi­rin­den ba­na za­rar gel­mez, bun­lar Al­la­h’­tan kor­kar­lar di­ye dü­şün­düm ve kaç­ma­dım.” Hz. Sü­ley­man bu sa­vun­ma­yı doğ­ru bu­lur ve kı­sa­sın ye­ri­ne ge­ti­ril­me­si­ni is­ter. “Kuş hak­lı, he­men der­vi­şin ko­lu­nu kı­rı­n” di­ye em­re­der. An­cak bu em­re kuş iti­raz eder: “E­fen­dim, sa­kın böy­le bir şey yap­tır­ma­yı­n” di­ye­rek öne atı­lır. “Ne­den?” di­ye so­rar Hz. Sü­ley­man. Kuş ne­de­ni­ni şöy­le açık­lar: “E­fen­dim, der­vi­şin ko­lu­nu kı­rar­sa­nız, ko­lu iyi­le­şin­ce yi­ne ay­nı şe­yi ya­par. Siz en iyi­si bu­nun üze­rin­de­ki der­viş el­bi­se­si­ni çı­kar­tın! Çı­kar­tın ki, be­nim gi­bi kuş­lar bun­dan son­ra elbisesine bakıp al­dan­ma­sın.”

Der­viş ken­di­ni şöy­le sa­vu­nur:
“Sul­ta­nım, ben bu ku­şu av­la­mak is­te­dim. Ön­ce kaç­ma­dı, ya­nı­na ka­dar git­tim, yi­ne kaç­ma­dı. Ben de ba­na tes­lim ola­ca­ğı­nı dü­şü­ne­rek üze­ri­ne at­la­dım. Tam ya­ka­la­ya­ca­ğım sı­ra­da kaç­ma­ya ça­lış­tı, o es­na­da ka­na­dı kı­rıl­dı.”

Bu­nun üze­ri­ne Hz. Sü­ley­man ku­şa dö­ner:
“Bak, bu adam da hak­lı. Sen ni­ye kaç­ma­dın? O sa­na sin­si­ce yak­laş­ma­mış. Sen hak­kı­nı sa­vu­na­bi­lir­din. Şim­di ko­lum ka­na­dım kı­rıl­dı di­ye şi­ka­yet edi­yor­su­n”

Ku­şun ken­di­ni sa­vun­ma­sı Hz. Sü­ley­ma­n’­ı şa­şır­tır:
“E­fen­dim, ben onu der­viş kı­ya­fe­tin­de gör­dü­ğüm için kaç­ma­dım. Av­cı ol­say­dı he­men ka­çar­dım. Der­viş ol­muş bi­rin­den ba­na za­rar gel­mez, bun­lar Al­la­h’­tan kor­kar­lar di­ye dü­şün­düm ve kaç­ma­dım.”

Hz. Sü­ley­man bu sa­vun­ma­yı doğ­ru bu­lur ve kı­sa­sın ye­ri­ne ge­ti­ril­me­si­ni is­ter. “Kuş hak­lı, he­men der­vi­şin ko­lu­nu kı­rı­n” di­ye em­re­der. An­cak bu em­re kuş iti­raz eder:

“E­fen­dim, sa­kın böy­le bir şey yap­tır­ma­yı­n” di­ye­rek öne atı­lır. “Ne­den?” di­ye so­rar Hz. Sü­ley­man. Kuş ne­de­ni­ni şöy­le açık­lar:

Bir gün ya­ra­lı bir kuş Hz. Sü­ley­ma­n’­a ge­le­rek ka­na­dı­nı bir der­vi­şin kır­dı­ğı­nı söy­ler. Hz. Sü­ley­man der­vi­şi hu­zu­ru­na ça­ğır­tır ve so­rar; “Bu kuş sen­den şi­ka­yet­çi, ne­den ka­na­dı­nı kır­dın? Der­viş ken­di­ni şöy­le sa­vu­nur: “Sul­ta­nım, ben bu ku­şu av­la­mak is­te­dim. Ön­ce kaç­ma­dı, ya­nı­na ka­dar git­tim, yi­ne kaç­ma­dı. Ben de ba­na tes­lim ola­ca­ğı­nı dü­şü­ne­rek üze­ri­ne at­la­dım. Tam ya­ka­la­ya­ca­ğım sı­ra­da kaç­ma­ya ça­lış­tı, o es­na­da ka­na­dı kı­rıl­dı.” Bu­nun üze­ri­ne Hz. Sü­ley­man ku­şa dö­ner: “Bak, bu adam da hak­lı. Sen ni­ye kaç­ma­dın? O sa­na sin­si­ce yak­laş­ma­mış. Sen hak­kı­nı sa­vu­na­bi­lir­din. Şim­di ko­lum ka­na­dım kı­rıl­dı di­ye şi­ka­yet edi­yor­su­n” Ku­şun ken­di­ni sa­vun­ma­sı Hz. Sü­ley­ma­n’­ı şa­şır­tır: “E­fen­dim, ben onu der­viş kı­ya­fe­tin­de gör­dü­ğüm için kaç­ma­dım. Av­cı ol­say­dı he­men ka­çar­dım. Der­viş ol­muş bi­rin­den ba­na za­rar gel­mez, bun­lar Al­la­h’­tan kor­kar­lar di­ye dü­şün­düm ve kaç­ma­dım.” Hz. Sü­ley­man bu sa­vun­ma­yı doğ­ru bu­lur ve kı­sa­sın ye­ri­ne ge­ti­ril­me­si­ni is­ter. “Kuş hak­lı, he­men der­vi­şin ko­lu­nu kı­rı­n” di­ye em­re­der. An­cak bu em­re kuş iti­raz eder: “E­fen­dim, sa­kın böy­le bir şey yap­tır­ma­yı­n” di­ye­rek öne atı­lır. “Ne­den?” di­ye so­rar Hz. Sü­ley­man. Kuş ne­de­ni­ni şöy­le açık­lar: “E­fen­dim, der­vi­şin ko­lu­nu kı­rar­sa­nız, ko­lu iyi­le­şin­ce yi­ne ay­nı şe­yi ya­par. Siz en iyi­si bu­nun üze­rin­de­ki der­viş el­bi­se­si­ni çı­kar­tın! Çı­kar­tın ki, be­nim gi­bi kuş­lar bun­dan son­ra elbisesine bakıp al­dan­ma­sın.”

“E­fen­dim, der­vi­şin ko­lu­nu kı­rar­sa­nız, ko­lu iyi­le­şin­ce yi­ne ay­nı şe­yi ya­par. Siz en iyi­si bu­nun üze­rin­de­ki der­viş el­bi­se­si­ni çı­kar­tın! Çı­kar­tın ki, be­nim gi­bi kuş­lar bun­dan son­ra elbisesine bakıp al­dan­ma­sın.”

Bir gün ya­ra­lı bir kuş Hz. Sü­ley­ma­n’­a ge­le­rek ka­na­dı­nı bir der­vi­şin kır­dı­ğı­nı söy­ler. Hz. Sü­ley­man der­vi­şi hu­zu­ru­na ça­ğır­tır ve so­rar; “Bu kuş sen­den şi­ka­yet­çi, ne­den ka­na­dı­nı kır­dın? Der­viş ken­di­ni şöy­le sa­vu­nur: “Sul­ta­nım, ben bu ku­şu av­la­mak is­te­dim. Ön­ce kaç­ma­dı, ya­nı­na ka­dar git­tim, yi­ne kaç­ma­dı. Ben de ba­na tes­lim ola­ca­ğı­nı dü­şü­ne­rek üze­ri­ne at­la­dım. Tam ya­ka­la­ya­ca­ğım sı­ra­da kaç­ma­ya ça­lış­tı, o es­na­da ka­na­dı kı­rıl­dı.” Bu­nun üze­ri­ne Hz. Sü­ley­man ku­şa dö­ner: “Bak, bu adam da hak­lı. Sen ni­ye kaç­ma­dın? O sa­na sin­si­ce yak­laş­ma­mış. Sen hak­kı­nı sa­vu­na­bi­lir­din. Şim­di ko­lum ka­na­dım kı­rıl­dı di­ye şi­ka­yet edi­yor­su­n” Ku­şun ken­di­ni sa­vun­ma­sı Hz. Sü­ley­ma­n’­ı şa­şır­tır: “E­fen­dim, ben onu der­viş kı­ya­fe­tin­de gör­dü­ğüm için kaç­ma­dım. Av­cı ol­say­dı he­men ka­çar­dım. Der­viş ol­muş bi­rin­den ba­na za­rar gel­mez, bun­lar Al­la­h’­tan kor­kar­lar di­ye dü­şün­düm ve kaç­ma­dım.” Hz. Sü­ley­man bu sa­vun­ma­yı doğ­ru bu­lur ve kı­sa­sın ye­ri­ne ge­ti­ril­me­si­ni is­ter. “Kuş hak­lı, he­men der­vi­şin ko­lu­nu kı­rı­n” di­ye em­re­der. An­cak bu em­re kuş iti­raz eder: “E­fen­dim, sa­kın böy­le bir şey yap­tır­ma­yı­n” di­ye­rek öne atı­lır. “Ne­den?” di­ye so­rar Hz. Sü­ley­man. Kuş ne­de­ni­ni şöy­le açık­lar: “E­fen­dim, der­vi­şin ko­lu­nu kı­rar­sa­nız, ko­lu iyi­le­şin­ce yi­ne ay­nı şe­yi ya­par. Siz en iyi­si bu­nun üze­rin­de­ki der­viş el­bi­se­si­ni çı­kar­tın! Çı­kar­tın ki, be­nim gi­bi kuş­lar bun­dan son­ra elbisesine bakıp al­dan­ma­sın.”

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA