Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde Kırgız gelini Ayat Adsız’ı vahşice öldüren kayınpeder Fehmi Adsız, gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. İfadesinde olayı anlatan Fehmi Adsız,” Evdeki takım çantasından demir testereyi alarak iki ayağını diz kapağından ve kolunu kestim. Ardından banyoda çöp poşetine ardından da çöp kovasına koydum. ” dedi.
Tüm Türkiye, Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde gelinin öldürdükten sonra cesedini parçalara ayıran kayınpeder kan dondurmuştu. Çerkezköy ilçesinde İstasyon Mahallesi Ortanca Sokak üzerinde meydana gelen olayda Fehmi Adsız isimli kişi Kırgızistan asılı gelini Ayat Adsız ile tartışma yaşadı. Daha sonra tartışmada kendine hakim olamayan Fehmi Adsız gelinin bıçaklayarak öldürdükten sonra cesedini testere ile parçalara ayırdıktan sonra ceset parçalardan kurtulmak için poşetlere koydu.
Apartmanın önünde duran 01 BH 485 plakalı otomobile ceset parçalarını bırakmaya çalışırken eşi S. Adsız gelip durumu fark ederek komşularından yardım istedi. Akabinde ise polis ekiplerini arayarak durumu bildirdi. Olay yerine polis ekipleri Fehmi Adsız’ı gözaltına aldı.
Evde ve araçta arama yapan polis ekipleri 2 çocuk annesi Ayat Adsız’ın banyoda ve otomobilin bagajında parçalanmış uzuvlarını buldu. Adsız’ın uzuvları toplandıktan sonra hastane morguna götürüldü. Ayrıca olay sırasında Adsız’ın eşi T. Adsız’ın dışarıda çalıştığı öğrenildi.
Öte yandan Ayat Adsız ve T. Adsız’ın 2017 yılında evlendikleri, 6 ay önce de Mersin’den Çerkezköy ilçesine taşındıkları öğrenildi
Vahşice katledilen Ayat Adsız’ın 30’uncu yaşına girmesine ilişkin olarak sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandığı ortaya çıktı:
İşte 30 yaşıma girdim, zaman ne kadar çabuk geçti. Hayatımın devamı gelecek gibi görünüyordu, çok fazla zamanım olacaktı. Özetlemeyeceğim, grupça. Nasıl olduysa öyle oldu. O zaman böyle yapmalısın. Birçok hata yapıldı, gereksiz kelimeler söylendi ama pişman olmayacağım, neden? Ne doğru, neyin yanlış olduğunu bilmiyoruz. O gün kendime soracağım, ‘Mutlu musun?’ Evet, mutluyum. Elbette yanımda annem, babam, erkek kardeşim yok ama onları her zaman hatırlıyorum.
Nelerim var? Mutluluğum var, neşe oğullarım. Sevildiğim ve beklediğim ev. Seven koca. Bugün düşünmek istiyorum, 30’una karar vermek istiyorum, şimdi ne olacak? Yaşımızın sayılarla değil, ne kadar hissettiğimizle ölçüldüğünü söylüyorlar. Yaşımı seviyorum. Bu artık çılgın bir gençlik değil, yaşlılık da değil. Gencim, güzelim. Her şeyin yoluna gireceğine inanıyorum. Çünkü 30 yaşında hala başlıyor. Yıllar içinde büyüdüm. Artık her şeye ya da neredeyse her şeye dayanabileceğimi hissediyorum. Güçlü ve yetişkin oldum. Karar vermeyi ve sorumluluk almayı öğrendim. Gerçi ben hala kalbimin derinliklerinde masallara inanan küçük, saf bir kızım. Onlara inanmayı çok istiyorum. Peki ya aşk, aşk? O var, yaşıyor ve yaşıyor ama başka birçok değer var. Sadece onu ilk sıradan çıkardım. Sırada ne var? Bilemiyorum. Güçlü, bilge, sadece daha iyi olduğuna inanacağımı biliyorum. O zaman 30 yaşın kutlu olsun!!!! 5.55 anneciğim hayat için teşekkürler.”
Gözaltına alınan ve ifadesinde kan donduran detayları tek tek anlatan Fehmi Adsız, olay günü eşi ve torunu ile birlikte oğlu T. Adsız’ı servise bırakmaya gittiklerini ifade ederek, gelini ve diğer torununun evde kaldığını söyledi. Bir süre sonra eve geldiklerini eşi ve torununun dışarı kaldıklarını söyleyen Adsız, “
Ben ise eve çıktım. Ayat kapıyı açtı ve diğer torunumu uyutmak için odasına gitti. Bende üzerimi değiştirdim. Bir süre sonra torunumun ağladığını duydum. Odaya gittim ve ‘Sende hiç vicdan yok mu? Neden ağlatıyorsun’ dedim. O da ‘benim çocuğum ne istersem yaparım’ diyerek bana bağırdı ve hakaretler etti. Ardından odadan çıktı ve banyoya girdi. Bende artık bana yapılan hakaretlere dayanamadım ve torunlarımı da eziyetten kurtarmak öldürmeye karar verdim. Mutfaktan aldığım ekmek bıçağı ile bıçakladım. Hareketsiz kalınca öldüğünü anladım. Önce polisi arayıp olayı anlatmak istedim. Ancak cesedi yok edersem kurtulabilirim diye düşündüm.” ifadelerini kullandı.
Olayı anlatmayı sürdüren Adsız, “Evdeki takım çantasından demir testereyi alarak iki ayağını diz kapağından ve kolunu kestim. Ardından banyoda çöp poşetine ardından da çöp kovasına koydum. Üzerimi değiştirdikten sonra da kesilen uzuvları çöp torbası ile arabanın bagajına indirdim. Eve geldikten sonra vücudunun diğer parçalarını poşete koymaya çalıştım. Bu sırada eşim geldi ve olayı öğrendi. Karşı komşuya giderek yardım istedi ve gelen polis beni gözaltına aldı. Eşim gelmeseydi götürüp bir yere atacaktım. Çok pişmanım” diye konuştu.