En Güncel Haberler

“EŞŞEK GİBİ YAPACAKSIN “sözünün ibretlik hikayesi. Mutlaka okuyalım

“EŞŞEK GİBİ YAPACAKSIN “sözünün ibretlik hikayesi. Mutlaka okuyalım
Bu haber 22 Ağustos 2025 - 5:00 'de eklendi ve 69 views kez görüntülendi.

Eşek gibi yapacaksın sözü insanları çok iğneleyici gelse bile aslında bu sözün çok derin manaları olduğunu öğrenmem için bugünlere gelmem gerekiyordu.

Eşek gibi yapacaksın sözü insanları çok iğneleyici gelse bile aslında bu sözün çok derin manaları olduğunu öğrenmem için bugünlere gelmem gerekiyordu.
Zamanın birinde adam eşiyle birlikte arazide gezerken derin bir kuyunun içerisine eşeğini düşürmüş. Eşeği kuyudan çıkaramayacağını anlayan adam zaten yaşlıydı bir işime yaramaz diyerekten köylüden eşeğin üzerine toprak atılıp gömülmesi için yardım almaya gitmiş.
Toplandığı köylüler küreklerini kapıp eşeğin düştüğü kuyunun başına gelmişler. Başlamışlar teker teker eşeğin üzerine toprak atmaya. Her atılan kürek toprak eşeğin üzerine düştükçe eşek Silkelenmiş toprak ayaklarının üstüne düşmüş bunu yapan köylüler en sonunda her sirk elenme sonucunda eşek Toprakları basamak yaparak yaparak kuyudan çıkmayı başarmış.
Bu hikayeden yola çıkarak başımıza ne gelirse gelsin her zorlukta ve her şartlarda şerden bir hayır çıkarmayı,, uğradığımız haksızlıklar üzerimize atılan taşlardan kendimize duvar örmeyi, üzerimize atılan topraklardan kendimize merdiven yapmayı yaşadığımız zorluklardan sıyrılıp çıkmayı mücadele etmekten vazgeçmemeyi  kurtuluş yolu seçmeliyiz. 
Kendine güvenen kendine inanan bildiği doğrudan vazgeçmeyen ve kendisini olduğu gibi kabullenip hata ve kusurlarıyla seven bir insan asla karakterini hangi şartlar ve ortamlar olursa olsun değiştirmez.  bu yolda gidersen hata bile yapsan pişman olmazsın yaşadıklarından pişmanlık duymazsın hiçbir zaman özür dilemek zorunda da kalmazsın.
Yukarıda anlattığımız kuyuya düşen eşek hikayesinde sorgulamamız gereken aslında kuyuda mahsur kalan eşeğin mağduriyeti ve çabasından ziyade benim dikkatimi çeken sahibinin ona olan vefasızlığı sadakatsizliği ve vicdansızca ihanetidir.
Şöyle bir inceden düşünürsek hayatı boyunca sahibine hizmet etmiş yükünü taşımış hesapsızca ve sorgusuzca ona bağlı kalmış ve emrinde yaşamış bir emanet canı kurtarmak yerine onu çaresizliğe mahkum etmesi sahibine ne kazandırdı?
Buna ben cevap veriyim yaşlandı diye vazgeçtiği eşeği , çaresizlik içinde bıraktığı bir emanet canı vebalini unutarak işe yaramaz görmesi artık ondan bir fayda sağlayamayacağını anlaması eşinin sahibinin ona yapılan eşekliği hak etmediğini net bir kanıtıdır.
 Zahmetsiz rahmet, Cefasız vefa, emeksiz  sevinç, mutsuzluk yaşamadan da mutluluk olmaz.
En çok sevdiğim cümle, “kınama kınadığını yaşamadan ölmezsin “
 Ezilen ol zalim olma, alacağın olsun ama vereceğin olmasın,
 Yüce Rabbimizin yarattığı her canlı kıymetli, Yaradanı severiz yaradandan ötürü diyerek bizi vebal altında bırakacak hiçbir eylem hareket tavır davranış için de bulunmadan bütün insan olmayı, insanca yaşamayı bütün canlıların hak ve hukukunu korumanın Allahın bize verdiği görev olduğunu Unutmadan vicdanlı, merhametli bütün canlılara karşı sevgi dolu yardımsever ve nazik davranmayı bilerek yaşamayı kendimize farz bilmeliyiz…..
 imtihan dünyasında hepimizin görevi belli olduğunu Unutmadan yaşamak ,Allah rızası kazanma yolunda rehberimiz olsun…
Güzelliğine güvenme bir sivilce yeter, malına güvenme bir kıvılcım yeter ;
Başka yazılarımda görüşmek üzere sevgiler selamlar
Yazar:Arzu gül Bostancı

Zamanın birinde adam eşiyle birlikte arazide gezerken derin bir kuyunun içerisine eşeğini düşürmüş. Eşeği kuyudan çıkaramayacağını anlayan adam zaten yaşlıydı bir işime yaramaz diyerekten köylüden eşeğin üzerine toprak atılıp gömülmesi için yardım almaya gitmiş.

 

Eşek gibi yapacaksın sözü insanları çok iğneleyici gelse bile aslında bu sözün çok derin manaları olduğunu öğrenmem için bugünlere gelmem gerekiyordu.
Zamanın birinde adam eşiyle birlikte arazide gezerken derin bir kuyunun içerisine eşeğini düşürmüş. Eşeği kuyudan çıkaramayacağını anlayan adam zaten yaşlıydı bir işime yaramaz diyerekten köylüden eşeğin üzerine toprak atılıp gömülmesi için yardım almaya gitmiş.
Toplandığı köylüler küreklerini kapıp eşeğin düştüğü kuyunun başına gelmişler. Başlamışlar teker teker eşeğin üzerine toprak atmaya. Her atılan kürek toprak eşeğin üzerine düştükçe eşek Silkelenmiş toprak ayaklarının üstüne düşmüş bunu yapan köylüler en sonunda her sirk elenme sonucunda eşek Toprakları basamak yaparak yaparak kuyudan çıkmayı başarmış.
Bu hikayeden yola çıkarak başımıza ne gelirse gelsin her zorlukta ve her şartlarda şerden bir hayır çıkarmayı,, uğradığımız haksızlıklar üzerimize atılan taşlardan kendimize duvar örmeyi, üzerimize atılan topraklardan kendimize merdiven yapmayı yaşadığımız zorluklardan sıyrılıp çıkmayı mücadele etmekten vazgeçmemeyi  kurtuluş yolu seçmeliyiz. 
Kendine güvenen kendine inanan bildiği doğrudan vazgeçmeyen ve kendisini olduğu gibi kabullenip hata ve kusurlarıyla seven bir insan asla karakterini hangi şartlar ve ortamlar olursa olsun değiştirmez.  bu yolda gidersen hata bile yapsan pişman olmazsın yaşadıklarından pişmanlık duymazsın hiçbir zaman özür dilemek zorunda da kalmazsın.
Yukarıda anlattığımız kuyuya düşen eşek hikayesinde sorgulamamız gereken aslında kuyuda mahsur kalan eşeğin mağduriyeti ve çabasından ziyade benim dikkatimi çeken sahibinin ona olan vefasızlığı sadakatsizliği ve vicdansızca ihanetidir.
Şöyle bir inceden düşünürsek hayatı boyunca sahibine hizmet etmiş yükünü taşımış hesapsızca ve sorgusuzca ona bağlı kalmış ve emrinde yaşamış bir emanet canı kurtarmak yerine onu çaresizliğe mahkum etmesi sahibine ne kazandırdı?
Buna ben cevap veriyim yaşlandı diye vazgeçtiği eşeği , çaresizlik içinde bıraktığı bir emanet canı vebalini unutarak işe yaramaz görmesi artık ondan bir fayda sağlayamayacağını anlaması eşinin sahibinin ona yapılan eşekliği hak etmediğini net bir kanıtıdır.
 Zahmetsiz rahmet, Cefasız vefa, emeksiz  sevinç, mutsuzluk yaşamadan da mutluluk olmaz.
En çok sevdiğim cümle, “kınama kınadığını yaşamadan ölmezsin “
 Ezilen ol zalim olma, alacağın olsun ama vereceğin olmasın,
 Yüce Rabbimizin yarattığı her canlı kıymetli, Yaradanı severiz yaradandan ötürü diyerek bizi vebal altında bırakacak hiçbir eylem hareket tavır davranış için de bulunmadan bütün insan olmayı, insanca yaşamayı bütün canlıların hak ve hukukunu korumanın Allahın bize verdiği görev olduğunu Unutmadan vicdanlı, merhametli bütün canlılara karşı sevgi dolu yardımsever ve nazik davranmayı bilerek yaşamayı kendimize farz bilmeliyiz…..
 imtihan dünyasında hepimizin görevi belli olduğunu Unutmadan yaşamak ,Allah rızası kazanma yolunda rehberimiz olsun…
Güzelliğine güvenme bir sivilce yeter, malına güvenme bir kıvılcım yeter ;
Başka yazılarımda görüşmek üzere sevgiler selamlar
Yazar:Arzu gül Bostancı

Toplandığı köylüler küreklerini kapıp eşeğin düştüğü kuyunun başına gelmişler. Başlamışlar teker teker eşeğin üzerine toprak atmaya. Her atılan kürek toprak eşeğin üzerine düştükçe eşek Silkelenmiş toprak ayaklarının üstüne düşmüş bunu yapan köylüler en sonucunda eşek Toprakları basamak yaparak kuyudan çıkmayı başarmış.

Bu hikayeden yola çıkarak başımıza ne gelirse gelsin her zorlukta ve her şartlarda şerden bir hayır çıkarmayı,, uğradığımız haksızlıklar üzerimize atılan taşlardan kendimize duvar örmeyi, üzerimize atılan topraklardan kendimize merdiven yapmayı yaşadığımız zorluklardan sıyrılıp çıkmayı mücadele etmekten vazgeçmemeyi  kurtuluş yolu seçmeliyiz. 

Kendine güvenen kendine inanan bildiği doğrudan vazgeçmeyen ve kendisini olduğu gibi kabullenip hata ve kusurlarıyla seven bir insan asla karakterini hangi şartlar ve ortamlar olursa olsun değiştirmez.  bu yolda gidersen hata bile yapsan pişman olmazsın yaşadıklarından pişmanlık duymazsın hiçbir zaman özür dilemek zorunda da kalmazsın.

 

Eşek gibi yapacaksın sözü insanları çok iğneleyici gelse bile aslında bu sözün çok derin manaları olduğunu öğrenmem için bugünlere gelmem gerekiyordu.
Zamanın birinde adam eşiyle birlikte arazide gezerken derin bir kuyunun içerisine eşeğini düşürmüş. Eşeği kuyudan çıkaramayacağını anlayan adam zaten yaşlıydı bir işime yaramaz diyerekten köylüden eşeğin üzerine toprak atılıp gömülmesi için yardım almaya gitmiş.
Toplandığı köylüler küreklerini kapıp eşeğin düştüğü kuyunun başına gelmişler. Başlamışlar teker teker eşeğin üzerine toprak atmaya. Her atılan kürek toprak eşeğin üzerine düştükçe eşek Silkelenmiş toprak ayaklarının üstüne düşmüş bunu yapan köylüler en sonunda her sirk elenme sonucunda eşek Toprakları basamak yaparak yaparak kuyudan çıkmayı başarmış.
Bu hikayeden yola çıkarak başımıza ne gelirse gelsin her zorlukta ve her şartlarda şerden bir hayır çıkarmayı,, uğradığımız haksızlıklar üzerimize atılan taşlardan kendimize duvar örmeyi, üzerimize atılan topraklardan kendimize merdiven yapmayı yaşadığımız zorluklardan sıyrılıp çıkmayı mücadele etmekten vazgeçmemeyi  kurtuluş yolu seçmeliyiz. 
Kendine güvenen kendine inanan bildiği doğrudan vazgeçmeyen ve kendisini olduğu gibi kabullenip hata ve kusurlarıyla seven bir insan asla karakterini hangi şartlar ve ortamlar olursa olsun değiştirmez.  bu yolda gidersen hata bile yapsan pişman olmazsın yaşadıklarından pişmanlık duymazsın hiçbir zaman özür dilemek zorunda da kalmazsın.
Yukarıda anlattığımız kuyuya düşen eşek hikayesinde sorgulamamız gereken aslında kuyuda mahsur kalan eşeğin mağduriyeti ve çabasından ziyade benim dikkatimi çeken sahibinin ona olan vefasızlığı sadakatsizliği ve vicdansızca ihanetidir.
Şöyle bir inceden düşünürsek hayatı boyunca sahibine hizmet etmiş yükünü taşımış hesapsızca ve sorgusuzca ona bağlı kalmış ve emrinde yaşamış bir emanet canı kurtarmak yerine onu çaresizliğe mahkum etmesi sahibine ne kazandırdı?
Buna ben cevap veriyim yaşlandı diye vazgeçtiği eşeği , çaresizlik içinde bıraktığı bir emanet canı vebalini unutarak işe yaramaz görmesi artık ondan bir fayda sağlayamayacağını anlaması eşinin sahibinin ona yapılan eşekliği hak etmediğini net bir kanıtıdır.
 Zahmetsiz rahmet, Cefasız vefa, emeksiz  sevinç, mutsuzluk yaşamadan da mutluluk olmaz.
En çok sevdiğim cümle, “kınama kınadığını yaşamadan ölmezsin “
 Ezilen ol zalim olma, alacağın olsun ama vereceğin olmasın,
 Yüce Rabbimizin yarattığı her canlı kıymetli, Yaradanı severiz yaradandan ötürü diyerek bizi vebal altında bırakacak hiçbir eylem hareket tavır davranış için de bulunmadan bütün insan olmayı, insanca yaşamayı bütün canlıların hak ve hukukunu korumanın Allahın bize verdiği görev olduğunu Unutmadan vicdanlı, merhametli bütün canlılara karşı sevgi dolu yardımsever ve nazik davranmayı bilerek yaşamayı kendimize farz bilmeliyiz…..
 imtihan dünyasında hepimizin görevi belli olduğunu Unutmadan yaşamak ,Allah rızası kazanma yolunda rehberimiz olsun…
Güzelliğine güvenme bir sivilce yeter, malına güvenme bir kıvılcım yeter ;
Başka yazılarımda görüşmek üzere sevgiler selamlar
Yazar:Arzu gül Bostancı

Yukarıda anlattığımız kuyuya düşen eşek hikayesinde sorgulamamız gereken aslında kuyuda mahsur kalan eşeğin mağduriyeti ve çabasından ziyade benim dikkatimi çeken sahibinin ona olan vefasızlığı sadakatsizliği ve vicdansızca ihanetidir.

Şöyle bir inceden düşünürsek hayatı boyunca sahibine hizmet etmiş yükünü taşımış hesapsızca ve sorgusuzca ona bağlı kalmış ve emrinde yaşamış bir emanet canı kurtarmak yerine onu çaresizliğe mahkum etmesi sahibine ne kazandırdı?

Buna ben cevap veriyim yaşlandı diye vazgeçtiği eşeği , çaresizlik içinde bıraktığı bir emanet canı vebalini unutarak işe yaramaz görmesi artık ondan bir fayda sağlayamayacağını anlaması eşinin sahibinin ona yapılan eşekliği hak etmediğini net bir kanıtıdır.

 Zahmetsiz rahmet, Cefasız vefa, emeksiz  sevinç, mutsuzluk yaşamadan da mutluluk olmaz.
En çok sevdiğim cümle, “kınama kınadığını yaşamadan ölmezsin “
 Ezilen ol zalim olma, alacağın olsun ama vereceğin olmasın,

 Yüce Rabbimizin yarattığı her canlı kıymetli, Yaradanı severiz yaradandan ötürü diyerek bizi vebal altında bırakacak hiçbir eylem hareket tavır davranış için de bulunmadan bütün insan olmayı, insanca yaşamayı bütün canlıların hak ve hukukunu korumanın Allahın bize verdiği görev olduğunu Unutmadan vicdanlı, merhametli bütün canlılara karşı sevgi dolu yardımsever ve nazik davranmayı bilerek yaşamayı kendimize farz bilmeliyiz…..

 imtihan dünyasında hepimizin görevi belli olduğunu Unutmadan yaşamak ,Allah rızası kazanma yolunda rehberimiz olsun…

Güzelliğine güvenme bir sivilce yeter, malına güvenme bir kıvılcım yeter ;

 

Başka yazılarımda görüşmek üzere sevgiler selamlar

Yazar:Arzu gül Bostancı

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA