Köyün ileri gelenleri arasında yer alan Abdullah Yalçınkaya da 1960’dan 1980 yılına kadar 20 yıl köyün muhtarlığını yapar. Yalçınkaya Çiftinin evliliklerinin üzerinden 37 yıl geçtikten sonra 1982 yılında tartışıp birbirlerine küser. Babası zengin olduğu için ekonomik durumu daha iyi olan Kübra Yalçınkaya boşanmak ister ancak köyün 20 yıllık muhtarı Abdullah Yalçınkaya, ‘Yıllarca köyü idare etti, evini idare edemedi’ denmesinden endişe ederek boşanmadan yaşadıkları binanın alt katına bir oda yapıp karısı ile yaşadığı evden ayrılır. Aynı çatı altında 27 yıl ayrı ve küs yaşayan Kübra-Abdullah Yalçınkaya çiftini barıştırmak için birçok kişi uğraş vermesine rağmen kimse Yalçınkaya çiftini inadından vazgeçiremez.
AYNI GÜN 2 SAAT ARAYLA Ö-LDÜLER AMA MEZARDA DA AYRI KALDILAR”
Yalçınkaya çifti, birbirlerini sevmelerine rağmen 27 yıl yaşamlarını bu şekilde hiç birbirleri ile görüşmeden küs sürdürür. Ne kadın alt kata inip kocası ile barışır ne de kocası üst kata çıkıp karısı ile konuşur. 81 yaşına giren Kübra Yalçınkaya 19 Haziran 2009 günü durumu kötüleşir ve hayatını kaybeder. Üst katta yaşayan ve girişleri ayrı olan evde eşinin öldüğü haber edilen Abdullah Yalçınkay, elleri ile dizlerini döverek ‘Benim için bir şey dedi mi?’ diye sorduktan sonra eşinin cenazesine de gitmeyip yatağına tekrar uzanır.
Bu arada köyün erkekleri cenazenin defni ile uğraşırken, kadınlar da Kübra Yalçınkaya’nın yaşadığı yere çıkar. Üzüntüsünü belli etmemeye çalışan 83 yaşındaki Abdullah Yalçınkaya, cenaze defnedildiği sırada hayatını kaybeder. Cenazeden dönüp eve gelenler Abdullah Yalçınkaya’nın da öldüğünü görünce adeta şok yaşar. 64 yıllık evlilik hayatlarının 27 yılını aynı çatı altında küs geçirip aynı gün ölen Kübra-Abdullah Yalçınkaya çifti aynı gün vasiyetleri gereği yan yana değil biri mezarlığın bir köşesine diğeri farklı bir köşesine defnedilir. Yaklaşık 20 yıldır konuşulan bu olay, Karpuzlu ve çevresinde bir çok kişiye ibret oluyor.