Bir gün Hızır (a.s.) hamamda yıkanan bir ihtiyarın yanına yaklaşmış.
İhtiyar kendi kendine yıkanmaktaymış.
Hızır demiş ki:
– Ey ihtiyar! Gençliğinde yaşlılara yardım etseydin şimdi şu gençler de sana yardım ederlerdi.
İhtiyar adam şöyle cevap vermiş;
-Ben gençliğimde yaşlılara yardım ederdim ama zamane gençliği şimdilerde yardım etmez olmuş.
Hızır (a.s.) bir taraftan ihtiyar adamın sırtını keselerken bir taraftan da konuşmaya devam etmiş:
-Demek ki yaptığın yardımları içinden gelerek yapmamışsın, Allah’ın sevgisini kazanamamışsın, yoksa ettiğin o hayrı neden görmeyeceksin ki?
İhtiyar adam şöyle demiş:
Eğer yaptığımı Allah için yapmasaydım, O’nun sevgisini kazanmasaydım, Allah bugün benim sırtımı Hızır’a keseletir miydi?
Hızır (a.s.) duydukları karşısında çok şaşırmış.
-Allah’ım demiş, bana verdiğin Seni sevenlerin listesinde bu ihtiyarın adı yok, bu nasıl olur?
Yüce Allah şöyle demiş: “Ey Hızır! Biz, bizi sevenlerin listesini sana verdik ancak bizim sevdiklerimizin listesi bizim yanımızdadır…
Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî der ki; İnsanın kalbinde saklı öyle şeyler vardır ki verdikçe çoğalır,
Bu hazinelerin başında SEVGİ gelir.
İşte bir dostun bir dosta verebileceği hediyelerden bazıları şunlardır ki; Gönlü rahatlatacak bir
TEBESSÜM! …
Kalbe kuvvet verebilecek bir TATLI SÖZ! …
Morali düzeltecek bir TAKDİR! …
Neşesini yerine getirecek bir ŞAKA! …
Kızgınlığını söndürecek bir HOŞGÖRÜ! …
Hoşa gidecek bir güzel DAVRANIŞ! …
ALLÂH’ın Râhmetini çekecek bir HAYIR DUA