Ali radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre anlaşmalı bir köle ona gelerek:
– Borcumu ödeyecek gücüm yok, bana yardım et, dedi. O da:
– Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bana öğrettiği duayı ben de sana öğreteyim mi? Bunu okumaya devam ettiğin takdirde üzerinde dağ gibi borç olsa bile Allah Teâlâ onu ödemene yardım eder. Şöyle dua et dedi:
Allâhümmekfinî bi-helâlike an harâmik, ve ağninî bi-fazlike ammen sivâk: Allahım! Bana helâl rızık nasib ederek haramlardan koru! Lutfunla beni senden başkasına muhtaç etme!” (Tirmizî, Daavât 111)
Anlaşmalı köle diye tercüme ettiğimiz mükâteb, efendisinin takdir edeceği bir parayı ona ödeyerek hürriyetine kavuşmak isteyen erkek veya kadın köle demektir. Bunlar çalışarak, şahıslardan ve devletten yardım alarak ödemeleri gereken miktarı efendilerine öder ve hürriyetlerini elde ederler.
Borcunu ödeme zamanı geldiği halde gerekli parayı henüz tedârik edemeyen böyle bir köle Hz. Ali’den maddî veya mânevî yardım istedi. Onun köleye maddî bir yardımda bulunup bulunmadığı hadisten anlaşılmamakla beraber, Resûl-i Ekrem’in kendisine öğrettiği bu duayı ona da belletmek suretiyle en azından mânevî bir yardımda bulunduğu görülmektedir.
İnsana her imkânı lutfeden Allah Teâlâ’dır. Bir borcu ödeyebilmek için elden gelen gayret gösterilirken, her işte olduğu gibi bu konuda da Cenâb-ı Hakk’ın yardımı istenmelidir. İnsan ticaret yaparken veya burada olduğu gibi bir açığını kapatmaya çalışırken hep helâl rızık peşinde olacak, haramlardan şiddetle kaçınacak, bunun yanı sıra kendisini haram kazançtan koruması için Allah Teâlâ’dan yardım isteyecektir. “Haram helâl ver Allahım/Çoluk çocuk yer Allahım” diyerek nereden geldiğine bakmadan kasasını doldurmaya çalışmak bir müslümanın kesinlikle iltifat etmeyeceği bir anlayıştır.
1. Resûl-i Ekrem Efendimiz ağır borç altında ezilmekten Allah’a sığınmamızı tavsiye ettiği gibi, borcumuzun edâsını nasip etmesi için de ona dua etmemizi tavsiye buyurmaktadır.
2. İnsan helâl rızık peşinde olmalı, haramdan şiddetle kaçınmalıdır.
3. Allah’tan başkasına muhtaç olmamaya çalışmalı ve bunu yine ondan niyâz etmelidir.
Kaynak: Riyazüs Salihin,Erkam Yayınları
اللَّهُمَّ اكْفِنِي بِحَلَالِكَ عَنْ حَرَامِكَ، وَأَغْنِنِي بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ
“Allâhümmekfinî bihelâlike an harâmik, ve ağninî bifazlike ammen sivâk.”
“Allah’ım! Bana helâl rızık nasip ederek beni haramlardan koru! Lûtfunla beni Sen’den başkasına muhtaç etme!” (Tirmizî, Deavât, 110/3563; Ahmed, I, 153)
En hayırlı kazanç alın teri ile kazanılan helal kazançtır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“Doğrusu, insan için kendi çalışmasından (gayretinin neticesinden) başka bir şey yoktur.” (Necm, 39)
Tirmizı’nin Hz. Ali (R.A.)’den rivayetine göre, müşarunileyhe günün birinde bir mükateb (azad olmak için efendisiyle mukavele yapan köle) gelmiş ve:
– Ben borcumu ödemekten aciz kaldım, bana yardım et, demişti. Hz. Ali (R.A.):
– Peygamber Efendimizin bana öğrettiği duayı sana öğreteyim mi? Ona devam edersen dağ kadar borcun olsa hile, Allah Teala o horcun edasını kolaylaştırır, dedi.
Bunun üzerine köle: Öğret ya Ali, dedi. Hz. Ali ise bunun üzerine şu duayı okudu:
Allahümme ekfinf bihalalike an haramike ve ağnf bifadlike ammen sivake).
“Allah’ım, helalinle beni kıyafetlendirip haramdan, fazl-u kereminle senden başkasına muhtaç olmaktan müstağni kıl.”
Ebu Davud’un, Ebu Ümame (R.A.)’den rivayetine göre, Resfil-i Ekrem (S.A.V.) Efendimiz: “Okuduğunuz zaman sıkıntınızı giderecek ve sizi borçtan kurtaracak bir söz öğreteyim mi?”
– Öğret ya Resfilallah, dediklerinde, Peygamber Efendimiz yukarıdaki duayı öğretmiştir.