Tilkinin biri tuzağa düşmüş. Kurtulmak için uzun uzun çabalamış. Sonunda kurtulmuş kurtulmasına ama bu arada kuyruğunu yitirmiş.
Kuyruksuz bir tilkinin alay konusu olacağını bildiği için, ”ölseydim daha iyiydi. Ben bu utançla nasıl yaşarım?” diye düşünüyormuş.
Sonunda aklına bir şey gelmiş, öteki tilkileri toplayıp onların da kendisi gibi yapmalarını istemiş.
Kuyruksuz yaşamak öyle rahat ki,” demiş. ”Kendim denemezsem inanmazdım. Kuyruk dediğin nedir ki? Upuzun, yararsız, gereksiz bir ayrıntı. Baksanıza, böyle kuyruk başka kimsede var mı? Siz siz olun, sevgili kardeşlerim, benim gibi yapın. Kuyruklarınızı kesin atın.”
Yerine oturunca, yaşlı bir tilki çıkmış ortaya. Uzun kuyruğunu sallayarak, ”Dostum,” demiş, ” bende senin gibi kuyruğumu yitirseydim, aynı şeyleri söylerdim. Ama başına bir kaza gelinceye kadar, kuyruğum varsın yerinde kalsın.”