Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer. Nihayet insan, güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben müslümanlardanım.” (AHKAF 15)
Ayet-i Kerime anne babaya iyilik konusunda özellikle 40 yaşına dikkat çekiyor. İnsan ömründe 40 yaşı önemli bir yere sahip. 40 yaş insanın güçlü olduğu ve olgunlaştığı bir yaştır. 40 yaşına gelen insan, artık mesleğinde uzmanlaşmış, hayat konusunda da yeterli imkan ve tecrübeye sahip olmuştur.
Resulullah Efendimiz’in de (s.a.v) 40 yaşında peygamber olduğunu unutmayalım. “Teyze çocukları Hz. İsa(a.s) ve Hz.Yahya (a.s.) hariç kırk yaşından önce hiçbir peygamber gönderilmemiştir.” Diyen âlimlerimiz var. Müfessirler, bütün peygamberlerin, ancak kırk yaşından sonra vahiy aldıklarını bildiriyorlar.
Rivayet olunduğuna göre Ömer Ibnü’l-Abdülaziz, kırk yaşına varınca, “Ey Allah’ım, bana, senin nimetlerine şükretmemi ilham et…” diye dua etmiştir. Yine rivayet olunduğuna göre, Cebrail (a.s), Hz. Peygamber (s.a.s)’e gelmiş ve şöyle demiştir: “Koruyucu iki meleğe, “Kuluma, ömrünün başlangıcından itibaren arkadaşlık edin emri verilir. Kul kırk yaşına basınca da, “Kulumu koruyun ” denilir.”
40 yaşın önemini şu Hadisi Şerif’ten de anlıyoruz: Resulullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular ki: “Kırk seneyi doldurduğu halde hayrı şerrine galip gel ıneyen kimse, cehenneme doğru hazırlansın”
Kırk yaşına basan kimsenin bu yaşından sonra artık bulunduğu huy ve halin değişmediği söylenir.
Bu konuda İbn-i Kesir’in rivayetleri şöyledir: “Kasım İbn Abdurrahmân şöyle diyor: Mesrûk’a: Kişi ne zaman günâhları yüzünden cezalandırılır? diye sordum da şöyle dedi : Kırk yaşına ulaştığın zaman tetikte dur ve uyanık ol.”
Hz.osman Resulullah Efendimiz’in (s.a.v) şöyle buyurduğunu haber veriyor: “Müslüman kul kırk yaşına ulaştığı zaman, Allah Teâlâ onun hesabını hafifletir. Altmış yaşma ulaştığı zaman ona Allah’a dönüşü bahşeder. Yetmiş yaşma ulaştığı zaman gök ehli onu sever. Seksen yaşına girdiğinde Allah Teâlâ onun iyiliklerini sabit kılar, kötülüklerini siler. Doksan yaşına girdiği zaman Allah Teâlâ geçmiş ve gelecek günâhlarını bağışlar ve onu ailesi halkı hakkında şefaatçi kılar. Gökyüzünde: Allah’ın yeryüzündeki esîri, diye yazar.”
40 yaşında insan evlenmiştir, eş ve çocuk sahibidir. Anne babasına bağımlı değildir. Bilakis anne baba yaşlanmıştır. Hastalıkları ortaya çıkmıştır. Evlatları tarafından bakılmaya ve sevilmeye ihtiyaçları vardır. İşte Allah özellikle bu döneme dikkat çekerek, insanın ana babasına iyilik yapmasını emrediyor.