Kabir azabına sebep olan ameller gibi kabir azabından koruyan bazı ameller vardır.İşte kabir azabı çekmeyecek 8 kişi:
1. Allah’a itaat edip onun emirlerine karşı gelmekten sakınmanın kabir azabından koruyacağı söylenmiştir.17 Nitekim Cenab-ı Hak: “Kim inkar ederse inkarı kendi aleyhine olur. Yararlı iş işleyen kimseler kendileri için rahat bir yer hazırlamış olurlar. Çünkü Allah inanıp yararlı iş işleyenlere lütfundan karşılık verecektir. Doğrusu o inkarcıları sevmez.” buyurmaktadır. Mücahid ayette geçen, “kendileri için rahat bir yerin” kabir olduğunu haber vermektedir.
2-Allah rızası için nöbet tutmak kişiyi kabir azabından korur. Selman (r. a) Rasulullah (s. a. v. )’i şöyle buyururken işittim demiştir: “Bir gün ve bir gece hudut nöbeti tutmak, gündüzü oruçlu gecesi ibadetli geçirilen bir aydan daha hayırlıdır. Şayet kişi bu nöbet esnasında vazife başında iken ölürse, yapmakta olduğu işin ecri ve sevabı kıyamete kadar devam eder, şehit olarak rızkı da devam eder ve kabirdeki sorgu meleklerinden güven içinde olur.” Askerlik yaparken görev başında vefat eden mümin kişi şehit olur.Şehitlerin amel defterleri kapanmayarak yaptıkları güzel işlerin sevabı kıyamete kadar devam eder.Şehit kabirde meleklerin sorgulamalarından ve kabir azabından muaf tutulur.
3. Allah rızası için çalışırken vefat eden kişiler şehit olurlar.Allahu Teala buyuyor ki: “Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyiniz. Bilakis onlar diridirler. Lakin siz anlamazsınız.” “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler. Allah’ın lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında bol bol nimetler içindedirler.”
4. Yatsıdan sonra Mülk Suresini okumak da kişiyi kabir azabından koruyan amellerdendir. Ebu Hüreyre (r. a)’den rivayet edildiğine göre Rasulullah (s. a. v. ) şöyle buyurdu: “Kur’an’da otuz ayetten ibaret bir sure bir adama şefaat etti. Neticede o kişi bağışlandı. O sure; تبارك الذى بيده الملك’’ tür.”
5. İshal hastalığından ölenin de kabir azabından korunacağı söylenmiştir. Nesai, Abdullah b. Dinar (r. a)’ın şöyle söylediğini rivayet etmiştir; “Ben, Süleyman b Surad ve Halid b. Arfata birlikte oturuyorduk. Bu sırada bir adamın ishalden öldüğünü söylediler. Baktım, benimle beraber olan (adı geçen) iki kişi öldüğü bildirilen adamın cenazesinde bulunmayı arzu ediyorlar. Bunlardan birisi diğerine: Rasulullah (s. a. v): “Kim ishalden ölürse, kabrinde azap görmez.” diye buyurmadı mı? diye sordu. Öteki de: “Evet öyle buyurdu.” diye cevap verdi. Ebu Hüreyre (r. a)’den rivayet edildiğine göre Rasulullah (s. a. v. ) ; “Siz kimleri şehit sayıyorsunuz?” diye sordu. Sahabiler “Ya Rasulallah! Kim Allah yolunda öldürülürse o şehittir.” dediler. Peygamber Efendimiz (s. a. v): “Öyleyse ümmetimin şehitleri oldukça azdır.” buyurdu. Ashab: “O halde kimler şehittir Ya Rasulallah?” dediler.
Resulü Ekrem (s. a. v): “Allah yolunda öldürülen şehittir. Bulaşıcı hastalıktan ölen şehittir. İshalden ölen şehittir. Boğularak ölen şehittir.” buyurdu.
6. Cuma gecesi ölmenin kabir fitnesinden korunmaya sebep olacağı umulmaktadır
7. Hadesten temizlenmek ,yani gusül abdesti almak kabir azabından korur.
8. İyiliği emredip kötülükten men etmek de kabir azabından koruyan amellerdendir. Çünkü bunda insanlar için dinleri hususunda çok büyük faydalar vardır. Resulullah, şu ifadeleriyle emr-i bil-ma’ruf, nehy-i ani’l-münker’in önemini vurgular: “Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder kötülüğe engel olursunuz, ya da, Allah, yakında umumi bir bela verir. O zaman dua edersiniz, fakat duanız kabul olmaz.”