Li Ching Yuen isimli adamın 256 yaşında öldü. Bir efsane ya da hayali bir masal değil! Hatta Time dergisine haber bile oldu. Çinli adam 256 yıl yaşamanın sırrını ‘Köpek, Güvercin ve Kaplumbağa’ üçlüsünde yattığını dile getirmişti. İşte 256 yıl yaşayan Li Ching Yuen’ın ilginç hayatı…
Çinli Li Ching-Yuen’in 256 yaşında öldüğü iddia ediliyor. Üstelik bu iddia dünyanın en prestijli dergisi olan Time’da bile yer buldu. Dergi Yuen’in 256 yaşına kadar yaşamasının sırrının ‘Köpek, güvercin, kaplumbağa’ üçlüsünde olduğunu yazdı.
Peki 256 yılı deviren Li Ching-Yuen’i kim keşfetti?
1930 tarihli New York Times makalesinde, Chengdu Üniversitesi profesörü ‘Wu Chung-chieh’, Li Ching-Yuen’i 1827 yılında 150’nci doğum gününde tebrik eden Çin İmparatorluğu hükümeti kayıtlarında keşfetti. Daha sonra bulduğu dökümanlar aynı adamın 1877 yılında 200’üncü doğum gününü tebrik ediyordu. 1928 yılında New York Times muhabiri Li’nin komşusu yaşlı erkeklerle görüştü ve pek çoğu Li’nin dedelerinin arkadaşı olduğunu söyledi.
256 yaşında öldü!
Çinli bir bitki bilimci, dövüş sporcusu ve taktik veren olan Li Ching-Yuen, 1736’da doğduğunu söylese de kayıtlarda 1677 olarak gözüküyor. Bu doğum tarihlerine göre 1933 yılında öldüğünde ya 197 ya da 256 yaşında olması gerekiyor. İki halde de dünyanın en çok yaşayan insanı. ‘Li Ching-Yuen 1677’de Chyi Jiang Hsie, Szechuan (Sichuan) köyünde doğmuş. Hayatının çoğunu dağların eteklerinde bitkiler toplayarak ve uzun yaşamın sırlarını araştırarak geçirdi.
Ömrünü uzatan topladığı bitkiler!
Kendisinden daha uzun yaşayan biri daha var
Li’nin öğrencilerinden birine göre, o bir zamanlar ondan da yaşlı 500 yaşındaki bir erkeğe rastladı ve ondan Çigong egzersizleri ve beslenme önerileri aldı. Li, Çin’in Szechuan eyaletinde 6 Mayıs 1933 tarihinde vefat etmiştir. Ölüm döşeğinde son sözleri “Bu dünyada yapmam gereken her şeyi yaptım.” olmuş.
İnanması zor ama gerçek
Uzun yaşamın sırrı ‘Köpek, Güvercin ve Kaplumbağa’
Uzun yaşamın sırrı sorulduğunda Usta Li’nin cevabı her zaman şunlardı: “Temiz bir kalbin olsun, bir kaplumbağa gibi otur, bir güvercin kadar hayat dolu yürü ve bir köpek gibi uyu…”